2021 Konaklama Pazarlamasında Etkili 10 Süper Yöntem

Sihirli Değnek Elinizde 

Geçtiğimiz yıl evlerimizde kapalı kalınca sosyal medya can simidimiz oldu ve adeta bizi hayata bağladı. Teorik olarak dünya nüfusunun yarısı herhangi bir anda sosyal medyada online. Bunu kavramak hakikaten zor; Bu, 4 milyar insanın gün içinde zamanının %15 ini sosyal medyada geçirmesi demek; yani günde yaklaşık 3 buçuk saatini… Bu, Batı Avrupa’nın instagram nüfusunun aylık bazda 3’e katlanması demek. Bu, Kuzey Amerika’da sosyal medyaya akıtılan reklam bütçesinin %60 larda artış göstermesi demek. Bu, neredeyse tüm sektörlerden markaların akın akın sosyal medya reklam araçlarına yüklenmesi demek.

2021’e sosyal medyanın kraliyet nişanıyla girdiğini artık hepimiz biliyoruz. Olabilecek en popüler mecranın en verimli çağındaysak sonuna kadar bundan yararlanmalıyız. Konaklama Pazarlaması alanında uzman dostlarımıza sesleniyorum; işte bu yılın dilimizden düşmemesi gereken, olmazsa olmaz 10 büyülü pazarlama formülü!

  1. Sahneyi “Wellness” Alıyor!

2020 sadece sağlığımızı değil ruh hallerimizi de derinden etkiledi. Kısıtlandık, darlandık, hem fiziksel hem de ruhsal olarak yıprandık. Bu ağır darbenin bir iyileşme süreci olacak. Araştırmalar gösteriyor ki wellness seyahatleri en özlenen ve en çok hayali kurulan seyahatler. Bu alanda daha sık duyacağımız bazı terimler yükselişe geçiyor. Türkçeleri daha tam yerleşmediğinden İngilizcelerini burada anacağım. belki buradan beraber yaparız bunların çevirisini; ‘İmmersive’ yani oranın yerlisiymişçesine bir bölgeyi deneyimlemek; ‘mindful travel’ yani plansız programsız anı yaşayarak yapılan seyahatler, oralarda kendini kaybetmeler, yarın yokmuşçasına anı yaşamalar gibi her türlü coşku bu kavrama giriyor; diğer çok daha sıkça göreceğimiz kavramlar ise ‘duyusal’ ve ‘yerel’. Tüketici, her zamankinden daha da fazla, bu kavramları aramaya başladı. Sıradan wellness seyahatlerinin yerini, tüketicinin tam anlamıyla kendini kaybederek yenileneceği bir seyahat anlayışı aldı.

Elbette hala indoor aktivitelere mesafeli yaklaşılıyor. Klasik wellness hizmetlerinin yerini, açık hava yogaları, doğal yağmur ve ses terapileri, yürüyüş ve macera seyahatleri aldı. Bu bir süre daha böyle gidecek. Ancak şu değişmeyecek; seyahat ihtiyacı, yenilenme ihtiyacına eşitlendi. Tüketim odaklı değil de tazelenme odaklı geziler hayatımızı dolduracak.

Şu Aksiyonu Alabiliriz: Mekanınızın wellness imkanlarını ön plana çıkarın. Doğada kaybolma, yaratıcı fikirlerle dolu SPA paketleri, sağlık odaklı dinlendirici öneriler, bağışıklık güçlendirici ve sakin aktivite önerili paketler.

 

  1. Toplum Bilinçli, Sosyal Sorumluluk İçerikleri 

Başta millenialler, tüketicinin çok bariz şekilde sosyal sorumluluk bilinci olan kampanyalar ve markalar ile daha çok etkileşim içine girdiğini görüyoruz. Millenial grubu, bugün nüfusun tüketim gücü anlamında en büyük ve vaatkar grubu. Bu grup, kurum ve kuruluşları pek de kafasına takmıyor ancak ve ancak ucunda insana dokunan bir taraf varsa ilgilerini çekebiliyoruz. Global pazarda, markaların %75’i gibi olağanüstü bir kısmının önümüzdeki yıl millenial jenerasyonunu etkileyebilmek için sosyal sorumluluk içeren kampanyalara yatırım yapacağı tahmin ediliyor. Seyahat ettikleri zaman bu grup, bölgenin halkına yarar sağladığını, etrafı pisletmediğini, kaynaklara zarar vermediğini, lokal ekonomiyi ve otantik kültürü desteklediğini düşündüğü zaman daha fazla harekete geçmekte.

Bu noktada sürdürülebilirlik ve çevrecilik anahtar iki kelime. Pandemi sonrası turizm pazarlaması camiasında en çok konuşulan konulardan biri ‘regenerative’ turizm ki ben buna ‘hayat veren’ turizm diyorum; tam da bunun doğru örneğidir. Yani bulunduğun yeri, bulduğun gibi bırakmak değil de bulduğundan daha da gelişmiş ve iyileşmiş şekilde bırakmak, bu yılın yıldız konusu olacak. Yöresel kaynakların, ekonomik mecburiyetlerden her zaman üstün tutulması şimdi moda. Kısacası budur. Ancak tabi tam da bu moda sayesinde turizm, ekonomiyi tekrar ve farklı şekilde canlandıracak.

Şu Aksiyonu Alabiliriz: Mekanın yöresel kaynaklara saygısını, yarattığı faydaları ve sürdürülebilir fırsatları olabildiğince iddialı, yüksek sesle dile getirebiliriz. Mikro-Influencer etkileşimi bu alanda oldukça verimli olur.

 

  1. Kişileşen Markalar

İnsanlar artık daha insani yani gerçek birer kişi gibi davranan, daha gerçek karakterli markalara yakın hissediyor. 2020 bize derin bağların önemini öğretti. Bugüne kadar eksikliğini hissetmediğimiz insani ilişkiler, gerçek diyaloglar, samimi karakterler artık çok elle tutulur şekilde marka tüketici ilişkilerinin odak noktası haline geldi. Bunun sosyal medyadaki yansımasını TikTok içeriklerinde ve Reels videolarında görüyoruz. Mesafeli markalara hayatımızda yer yok artık. Tüm marka yöneticilerinin hemen şimdi, marka sesimizin gerçek, otantik ve samimi olup olmadığını, seslendiğimiz kitleyle aramızda gerçek bir ilişki olup olmadığını kontrol etmemiz gerekiyor. Markamızı insanileştirmemiz, gerçek bir kişi haline getirmemiz gerekiyor ki ilişki elle tutulur hale gelsin; varlığımız, başımıza gelenler, bizimle ilgili olan bitenler insanları alakadar etsin. Yoksa o tanımadığımız bilmediğimiz dev ve uzak markalar gibi mesafeli ve gerçek dışı kalır gideriz.

Biz pandemizede tüketiciler için sıcaklık ve candanlık en temel ihtiyaçlar. O kadar ki, mesafeli markalara, ‘fake’ hesaplara kimsenin tahammülü yok. Dürüstlük, zamanımızın başlıca kuru haline geldi. Transparan olun, otantik olun, kendiniz olun, emin olun daha çok kucaklanacaksınız.

Şu Aksiyonu Alabiliriz: Tüm kanallarda aynı karakter ve ses tonunu tutturun. Her ortamda aynı davranın. sesinizi korkak çıkarmayın, kendinden emin insanlar nasıl güven yaratırsa sizin de sesiniz asla titrek çıkmasın. Mecrasına göre konuşma devri kapandı!

 

  1. Çeşitlilik ve Kapsayıcılık 

Tüketici kendine ait değerleri markanızın içeriğinde mutlaka görmek istiyor. Irk, cinsiyet, her türlü sosyal eşitsizliğin farkındalığı, bugüne kadar olmadığı şekilde tavan yapan bir konu. Sesinizi sonuna kadar açın ve coşkuyla deyin ki  herkese değer veriyoruz, herkesi kucaklıyoruz, işini iyi yapan her kesimden insanın başımızın üstünde yeri vardır.


Şu Aksiyonu Alabiliriz:
Bu felsefenin yarattığınız içeriğe nüfuz etmesine çalışın. Tüm görsel içeriğin de yine aynı şekilde çeşitliliğe ve kapsayıcılığa sahip olmasına özen gösterin. Bu konuda cesaretli ve şefkatli olun.

 

  1. Kutlama Odaklı Seyahat

2020’de her türlü kutlamayı ya erteledik ya da iptal ettik. Kutlama yapmadan geçen bir yıl hepimizi iyice bunalttı. Her türlü kutlamaya hasretiz. Doğum günlerinden, balayına, düğünlerden, aile buluşmalarına, dinsel, ruhsal, hobisel turlar, yıldönümleri, kavuşmalar bizi bekliyor. Sosyal medya içeriği olarak kutlama odaklı gezi önerileri başlı başına yükselen bir konu olarak karşımıza çıkıyor.

Şu Aksiyonu Alabiliriz: Tüketiciye kutlama seyahati fırsatlarını hatırlatan içeriklere ağırlık verelim. Bu fırsatları kampanyalaştıralım. Satış odaklı kampanyalar için ideal içerik burada yatıyor!

 

  1. AR/VR Yükselişte!

İnsanlar evde ve online zaman geçirmeye alıştıkça, kaçamak yapma, keşiflere çıkma ihtiyaçlarına da evden çıkmadan bir çözüm buldular doğal olarak. Geçtiğimiz yıl sanal deneyimlerin müthiş hızla yayıldığı bir yıl oldu.

Mobil telefonların desteğiyle sanal deneyimler kolaylaştı ve yayıldı. Çözünürlükler arttı, prodüksiyon kalitesi yükseldi. Artık merak ettiğimiz tesisi çok pratik bir şekilde sanal olarak deneyimleyebiliyoruz. Buna tadımlık içerik diyebiliriz. 2021 de daha çok ve daha kaliteli içerik ve çekimlerle göreceğiz bu tür içerik paylaşımlarını.

Şu Aksiyonu Alabiliriz: Sanal turlarınızı yaratıcı içeriklerle ilgi çekici hale getirebilirsiniz. Artı oda 360 oda gezmek yetmiyor. Açık havada bir yoga seansına katılım, kumsalda meditasyon, kite-surfing deneyimi, dalgalı bir sahilde yürüyüş, minik bir konser, şu sıra hepimize iyi gelir.

 

  1. Sosyal Ticaret

Sosyal medyanın, satın alma işlevinin şekillendiricisi olduğu içeriklere sosyal-ticaret diyoruz. Bunun en etkili yöntemi influencer pazarlamasıdır. Influencer pazarlamasında satış odaklı içeriklerin daha da arttığını göreceğiz. Bir taraftan da Instagram DM ve Facebook gruplarının seyahat planlama araçları olarak daha da aktif kullanıldığına tanık olacağız. Bu tür içerikleri yönetirken, insanları birbirini etiketlemeye teşvik etmek önemli.

Şu Aksiyonu Alabiliriz: Hep aklımızda bulunsun; tatilin planlama kısmı, gerçekleştirme kısmından her zaman daha heyecan vericidir. Hele de bir grup içinde yapılırsa müthiş motive edici olur, en inatçı tüketicinin bile satın alma bariyerlerini yıkar. Buna, etkinlik içeriği diyoruz. Kampanyalarınız için bu tür grup içi planlama etkinlikleri yaratma yolunda fikirler üretme zamanı! Ne demişler; yolculuğun fikri mutlu eder, varılacak yer değil.

 

  1. Fenomenler ve Micro Influencerlar

Bir kaç aydır hep bu konuyu konuşuyoruz ve görüyoruz ki influencer-marka ilişkileri bu krizi başarıyla atlatıyor. bu yıl marka-influencer birlikteliklerini, içerik ortaklığı ve marka elçiliği şeklinde görmeye devam edeceğiz.

Micro-influencerlar 10,000 takipçi veya altındakilerdir ki bu grubun etkileşim yeteneğinin çok kuvvetli olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Hedefine odaklanmış bir kaç farklı micro-influencer ile işbirliği yapan bir marka, çok başarılı kampanyalara imza atabilir. Burada anahtar kavram, influencer-marka işbirliğinin çok yakın, arkadaşlığa benzer bir yapıda olmasıdır. Bu tür işbirlikleri ne kadar az-profesyonel ve az-mesafeli görünürse, o kadar inandırıcı ve başarılı olur.

Fenomenler ise çok geniş kitlelere ve farklı kanallara ulaşan kampanyalara ses verebilirler. Yüksek seviyede marka farkındalığı yaratırlar. Bunu da hızla gerçekleştirirler. Satış kampanyalarında başarılı olurlar. Tabi hem pahalıdır hem de samimiyet gerektiren, etkileşimi yüksek içeriklerde çok da tercih edilmezler.

 

Şu Aksiyonu Alabiliriz: Sihirli formül net; lansman ve geniş çeperli satış kampanyan varsa fenomen, ikna edilmesi gereken belirli bir kitlen varsa ya da çözülmesi gereken bir problemin varsa kesinlikle micro!

 

  1. Kısa Video Hep Kraldı, Şimdi Daha Da Kral

Sağolsun TikTok sayesinde hayatımızda videonun yeri değişti. Hatta üstüne Reels de eklenince belli kısalıkta ve amatörlükte videolarla doldu ekranımız. Ve biz buna çok fena alıştık. Şimdi buna markaların da alışma zamanı geldi çattı. Hadi bir düşünelim bakalım o lüks tesisler, o spalar 15 saniyede telefon kamerasından nasıl anlatılır? Elbette ilgi çekici olması şart. Tüketiciyi kendinize hayran bırakmanız şart. Prodüksiyon masrafı sıfır, mecra elimizde… Ama işin en zor kısmı yaratıcılık. Yaratıcılık da oldukça kısıtlı bir kaynak. Herkese kolay gelsin. Allahtan videolar kısa.

Şu Aksiyonu Alabiliriz: Her işi kendiniz üstlenmeyin, ekibinizi cesaretlendirin; herkes, her yerde video çekebilir. İçerik üretimi işini paylaşın. Böylece daha çok konu başlığı, daha yaratıcı bakış açıları ve geniş eksenli videolarınız olur.

 

  1. Gaming Tarzı İçerik

Telefon eldeyken, oyalanmak ya da mevcut ortamın sıkıcılığından kaçmak için kullanılıyor. Böylece, anlık, basit, oyalayıcı oyunların ağırlığı da gitgide artıyor. İnsanlar artık boş boş beklemeye, vakit geçirirken bir şeyler okumaya eskisi gibi tahammül edemiyor. Hemen eller o telefona gidiveriyor. Özellikle konaklama pazarlamacılarının buraya dikkat etmesi önemli; destinasyon odaklı ya da gezi, kaçış, macera odaklı oyunların tam zamanı. Bunu bir influencer aktivitesi ile birleştirince sanırım tüketicinin kaçışı yok!

Şu Aksiyonu Alabiliriz: İnteraktif içeriklere ağırlık verebiliriz. Hemen şimdi bugün geri beslemeli içeriklere başlayabilirsiniz. Etkinlik odaklı içerikler de oyunların başlangıcıdır. Geri beslemeli yorumlar, etkileşim yaratmada sıradan yorumlardan çok daha fazla etkilidir.

Esra Köprülü