Bilim insanları Ocak ayından beri dünyayı kasıp kavuran Covid-19’un ilacını bulmaya çalışırken, dünyayı yönetenler, ekonomistler, pandemi sonrası dünya ekonomisinin nasıl toparlanabileceğini tartışırken psikologlardan ilginç bir değerlendirme geldi; ‘ekonomiyi de, insanlığı da Turizm kurtaracak!’
İlk olarak, 2019 yılının Aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde deniz ürünleri ve canlı hayvan satan bir pazar yerinde, önce pazarcılar ve pazara alışverişe gelenler arasında başlayan Korona virüsü kısa zamanda tüm dünyaya yayıldı ve 1 Mayıs 2020 tarihli verilere göre 3.5 milyon insana bulaştı. Tüm dünya da yaklaşık 250 bin insan bu virüsten dolayı vefat etti.
Bilim insanları hala virüsün tedavisini bulmaya çalışırlarken, virüsün dünya üzerinde ki tahribatı sadece ölümlere sebep olmasıyla kalmadı. Ülkelerin ekonomilerini de alt-üst etti. Dünya virüsün yayılmasını önlemek için oldukça radikal önlemler aldı, almaya da devam ediyor.
Virüs ekonomiyi vurdu
Hemen hemen bütün ülkeler kapılarını dış dünyaya kapatıp kendi kabuğuna çekildi. Uluslararası dolaşım, taşıma durma noktasına geldi. Birçok ülke sokağa çıkma yasağı uygulamaya başladı. Esnek sokağa çıkma yasağı uygulayan bizim gibi ülkelerin çoğunda şehirlerarası dolaşım yasaklandı. Fabrikaların çoğu kapalı, işsizlik artıyor. 2020 Ocak ayına rekorla başlayan turizmimiz, virüsün ülkemizde de görüldüğü Mart ayı itibari ile rezervasyon iptalleri nedeniyle, durma noktasına geldi.
Çare Turizm’de mi?
Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi WTTC, COVID-19 salgınının seyahat ve turizm endüstrisinde dünya çapında 50 milyon işi etkileyeceği konusunda uyararak Salgın sona erdiğinde, endüstrinin iyileşmesinin 10 aya kadar sürebileceğini belirtiyor, hükümetlere, sektörde esnekliği teşvik etmesini, mümkün olan her yerde vizeleri kaldırmaya veya basitleştirmeye, seyahat vergilerini kesmeye ve tanıtmaya çağırıyor.
Ülkemizde de turizm sektöründe önemli bir etkiye sahip olan Turizm İstişare Kurulu, hükümetin alacağı önlemlere ilişkin taleplerinde, kredilerin kolaylaştırılması, KOBİ’ye desteğin artırılması, turizm endüstrisinde istihdam desteklerinin artması, konaklama vergisinin kasım sonuna kadar ertelenmesi gibi istekler yer alıyor.
Evet belki turizm, durma noktasına gelmiş olabilir, ancak uzmanlara göre küresel GSYİH’nın (Gayrı Safi Yurt İçi Hasıla) yüzde 10’unu oluşturan sektör, pandemi sonrası küresel ekonomiyi yeniden ayağa kaldırmaya yardımcı olacak benzersiz bir konumda bulunuyor. Nasıl mı?
Bu salgın biyolojik zeminden kaynak alan psikolojik bir savaş
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Özçetin, salgının insan üzerinde daha çok psikolojik travmalara yol açtığını söylüyor, ‘Bu salgın aynı zamanda biyolojik zeminden kaynak alan psikolojik bir savaş. Tüm canlılarda olduğu gibi insanlık için de en temelde canlılığı koruma ve yaşamı sürdürme motivasyonu vardır. İnsanlar için varlığa tehdit oluşturan her durum psikolojik savaş alanıdır. Nasıl bir durum ya da sorunla karşılaştığımız hakkında, yeterli ve doğru bilgiye sahip isek vücudumuzun vereceği tepki de özellikle endişe ve korkunun hâkim olmaması nedeniyle daha gerçekçi olacak ve gücümüzü artıracaktır.” Özçetin, “Kaygılı insanların endişelerinin artması sonucu panik bozukluklar, anksiyete bozuklukları, uzun süre yalnız, kimsesiz kalma sonucu çeşitli derecelerde depresyonlar, güvenlikli ve sağlıklı yaşam hakkını kaybettiğini düşünebilir” diye ekliyor.
İnsanın ruhunun ilacı; Turizm
Evet, belki salgın sonrası hastalık herkese bulaşmamış olacak ama insanların ruhlarında yarattığı travmatik korku, insanları karamsarlığa hapsedip, yaşam sevinçlerinin kaybına yol açacak.
Salgın sonrası dünyayı yönetenleri dağ gibi sorunlar bekliyor. Bunların başında da tabi ki ekonomik sorunlar geliyor. Uzmanların görüşü, ‘Hükümetler bu sorunları ruhen sağlıklı vatandaşlarıyla aşabilir.’
Ruhen sağlıklı vatandaş?
Onca travmatik korkuları yaşamış, hala virüsün kendisine de bulaşacağından endişeli insanlar nasıl iyileşecek? Psikologlar, İşte bu zamanda, aylarca evlerinde kapalı ve yalnız kalan insanların, kendi kapalı dünyalarından çıkıp, dağlara, denizlere ormanlara gitmesinin, doğayla baş başa kalmasının, onların yıpranmış ruhlarının en büyük ilacı olacağını söylüyor.
Uzmanlar turizmin, sadece ekonomik bir olay olmadığını, sosyal, kültürel, coğrafi, siyasal ve psikolojik yönleri de olan, toplumu ve sosyal yapıyı etkisi altına alan ulusal ve uluslararası platformdaki bir hareket olduğunun altını çiziyorlar.
Dr. Mehmet Çakılcıoğlu’na göre seyahat etmek, insanlara pozitif enerji veriyor. Seyahat; türü ne olursa olsun insan ruhunun yenilenmesini ve insanın pozitif enerjiyi bulmasını sağlar. Turizmin insan psikolojisi üzerinde ki olumlu etkileri Turistik etkinlikler, bu etkinliklere katılanlara bir yenilik duygusu ve bundan kaynaklanan tazelik ve coşku sağlar.
Psikologlar turizmin insan ruhunu iyileştirmek gibi önemli bir gücü olduğunu özellikle belirterek, pandemi sırasındaki olağanüstü günlük davranışlardan ve yaşam biçiminden sürekli değişim ve devinim içeren bir yaşam biçimine geçmek, insan hayatına sevinç, heyecan ve coşku getiren bir terapi etkisi yapacağını, insanın ruhsal gerilimlerini azaltarak büyük bir rahatlama ve mutluluk duymasını sağlayacağını söylüyorlar.
O zaman biz de diyoruz ki; “Bayanlar, baylar lütfen yolu açın, Turizm geliyor…”